25 Haziran 2014 Çarşamba

Desteklerinizi Bekliyoruz.








SESSİZ ÇIĞLIK
Sessiz çığlık,
Ülkemizde daha sağlıklı bir beslenme ve yaşam olanakları sunan bitkilere ilgi giderek artmaktadır. Doğal dengenin korunması; yaşamın kaynağını oluşturan bitkilerin tanınması, onlardan nasıl yararlanacağı bilgilerinin doğru aktarılması ve sürdürülebilmesiyle mümkün olacaktır.
Modernleşme, kentlere göç, sağlık hizmetlerine daha kolay erişim, yol ve ulaşım araçlarındaki gelişmeler vb. faktörlerin etkisi ile günümüzde Etnobotanik çalışmaların yapılması giderek zorlaşmaktadır. Bu Etnobotanik bilgilerin kayıtlı olmasına rağmen bilinirliğinin olmaması nedeniyle de gün geçtikçe değerler kaybolmaktadır.
Anadolu florasında tahminen 9000 tür bitki bulunmaktadır ki bunların 3000 kadarı endemiktir. Bu toplumun ferdleri olarak bu bilgilerin kayıt altına alınabilmesi için organize ve kapsamlı bilimsel nitelikli çalışmaların en kısa sürede yapılması gerekliliğine inanarak yola koyulduk.
Bu projede; bilgi ve beceri temeline ulaşılabilmek için, güzel yurdumuzda özgürce yetişen, kimi yemeklere lezzet katan, kimi kendi başına sofralarımızda şifalı ve besleyici yemekleri oluşturan, yenilebilir ot’ ların doğru beslenme bilincine sahip kuşaklara aktarılmasına için doğudan batıya, güneyden kuzeye şehirler, kasabalar, köyler ve beldeler taradık. Şimdilik; 2014 yılı için 12 çeşit ürünü en iyi saklama şekli olan Salamura ile tüketiciye sunduk.
(Arap saçı, Çitlembik filizi, Dağ kekiği, Deniz börülcesi, Deniz fasulyesi, Hodan, Isırgan, Kaya koruğu, Melocan, Madımak, Pezik, Yabani semiz) Ürünlerimizde bitkilerin Latince adları bize yol gösterdi. Zira Anadolu’nun farklı Yörelerinden derlediğimiz ot’lar farklı isimlerde karşımıza çıkıyor, isimler yörelere, hatta kasaba ve köylerde değişiklik arz edebiliyordu. Bizde ürün etiketlerimizde yerel isimlerine de yer verdik.
Hüzünle fark ettik ki kültür bitkileri içerisinde yaşam savaşı veren bu bitkiler yabancı ot oluvermişler. Oysa gerçekte o toprakların ilk sahiplerinin onlar olduğu unutulmamalıydı.
Ülkemizde yabancı otların mücadelesine ilişkin araştırma ve uygulamaların yapıldığı Enstitüler vardır. Ancak, gerek Ziraat Fakültelerinde ve gerekse ilgili Bakanlıkta yabancı otlardan yararlanmaya yönelik birimler bulunmayışı bizleri bu ferdi arayışta, bölgelerinde bulunan yaşları 60-75 olan delikanlı ve eli nasırlı analarımıza yönlendirdi.
İşletmeler kar amaçlarının dışında. Üretim konularındaki, bilgi, beceri, deneyim ve kaynaklarını yine topluma geri vermesi konusunda gerekeni yapması gerektirmektedir.
Özetle,1989 Yılında geleneksel gıda üretimi diye başladığımız mücadelenin 25’inci yılında, doğanın sessiz çığlığına kulak verdik. Tohumun pozitif gücünü doğru kullanarak dengeli ve sürdürülebilir bir üretim yapmayı, kaynakları yineleyerek ve hak ettiği saygıyı göstererek gelecek nesillerinde yararlarına bırakmayı planlıyoruz.
Doğa; öyle zengin, öyle cömert ve öyle sessiz ki.
Bizlerden fark edilmeyi.
Bekliyorlarmış SESSİZ ÇIĞLIKLARLA….

Neden beni seçmelisiniz:
1. Sürdürülebilir bir üretime cesaret vermek için...
2. Gün geçtikçe kaybolan değerlere,değer verdiğimiz için...
3. Doğanın sessiz çığlığına,sesli cevap verdiğimiz için...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder